Perşembe, Aralık 28, 2006

MÜMTAZ SOYSAL’ IN 13/06/2006 da Cumhuriyet Gazetesindeki Köşe Yazısı

GÖRKEMSİZ OPERA

İki Soprano, iki de tenor:Opera Solistleri Derneği adına makam­dan makama, gazeteden gazeteye, hangi kapıyı açık bulurlarsa oraya koşup durmaktalar. Çırpınıyorlar ade­ta: Başkent, cumhuriyetin şanına yaraşır bir opera binasına kavuşsun diye.
Yalnız onlar mı? Arkalarında üç meslek kuruluşu daha var: TMMOB'nin Mimarlar Odası ve Şe­hir Plancıları Odası Ankara şubele­ri ile Türk Serbest Mimarlar Derne­ği. Hepsi, yarışması sonuçlandırılıp ek çalışmaları bitirilmiş bir projenin uygulanmasını ve ihale için ödenek bekleyen bir inşaatın daha fazla ge­cikmeksizin başlatılmasını istiyorlar.
Peki, sorun ne? Bunun hikayesi bir hayli uzun.Sempatik Kültür ve Turizm Baka­nı, Çin gezisinde gördüğü gör­kemli opera binasından çok etkilen­miş, döner dönmez "Ne olursa ol­sun, bir tane de biz yapacağız; bu şeref bana nasip olsun, hemen bir proje hazırlayalım" demiş.
Oysa, Atatürk'ün yüzüncü do­ğum yılı dolayısıyla yapılacak kültür etkinliklerine ilişkin olarak çıkarılan bir yasanın kurduğu Milli Komite bu konuda çoktan harekete geçmiş ve belli bir aşamaya gelinmişti bile.
Yasa, Ankara'nın büyük Adliye Sa­rayı'ndan başlayarak Gençlik Parkı, 19 Mayıs Stadyumu,Hipodrom Ala­nı ve Ulus semtinin bir bölümünü kapsayan bölgeyi "Atatürk Kültür Merkezi" olarak ilan ettiği için, Cum­hurbaşkanı başkanlığında toplanan Milli Komite, bu alanda bir opera binasının yapılmasını kararlaştırmıştı. Proje yarışması da açılmış, kırk kü­sur projenin katıldığı yarışmada mi­mar Özgür Ecevit'in projesi kazan­mış, eski Hipodrom Alanı'na yapıla­cak binanın ayrıntı ve uygulama ça­lışmaları uluslararası bir ekiple bir milyon dolar harcanarak tamamlan­mış ve ihale aşamasına gelinmişti.
Bütün bu sürecin beş buçuk yılı aşkın bir süre aldığını da unutmayın.Ne var ki Sayın Bakan bu proje­nin yerine, çok ötede, demiryolu­nun yakınında başlatılmış olan Cum­hurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası in­şaatına ekleniverecek bir opera bi­nası için yeniden proje hazırlanmasını istiyor. "oysa, orada şimdilik sa­dece bir garaj inşaatı var. Doğru dürüst bir opera binası hayaliyle yılla­rını geçirmiş sanatçıların üzüntüsü de bundan.
Opera, orkestrasyonu ile, çok zor yetişen sanatçılarıyla, korolarıy­la, gerektirdiği dekor teknikleriyle, sahne ve müzik sanatlarının en kap­samlı ve görkemli dalıdır. Opera bi­naları da görkem ister. Bir köşeye sı­kıştırılmış dar bir sahne ve küçük bir salonla opera olmaz; olsa olsa vod­vil oynanır. Sayın Bakan'ın Çin'de etkilenişiyle Ankara'daki isteyişi ara­sında büyük bir çelişki yok mu?
Üstelik, zaman ve para israfıyla kalmayıp umut, hayal ve heves sa­vurganlığı da değil mi bu? Zor bir sanata bel bağlayarak yetişmiş bir avuç insanını da böylesine hoyratça kıran bir toplum, nasıl olup çağdaş uy­garlık düzeyinin üstüne çıkacak?

Hiç yorum yok: